21 HAZİRAN
Tanrı’dan Keyif Almak
Ben Mesih’in dostuyum.
İnsanlık tarihinin en başında, insan Tanrı’yla ilk olarak ilişki kurduğunda, ilişkileri çok sadeydi. Bir sürü dini tören ve araç gereç yoktu. Hanok yalnızca "Tanrı yolunda yürüdü” (bknz. Yaratılış 5:22, 24). Kutsal Kitap’ta biraz daha yol aldığımızda, en onurlu bir unvan olarak “Tanrı’nın dostu” (Yakup 2:23) sıfatını isminin önünde taşıyan, imanın büyükbabası İbrahim’le karşılaşırız. O ve Tanrı belli ki birbirlerinin dostluğundan keyif aldılar.
Bazen tüm ilahiyattan ve tüm dini formalitelerden uzaklaşıp, sadece Tanrı’nın dostu olma ilişkisine sahip olarak, O’nunla birlikte yürümek ve O’nun dostluğunun tadını çıkarmak isterim. Tanrı’nın da kendi halkının O’ndan keyif almasına bayıldığına gerçekten inanırım.
Bazen aklımız yöntemlerle, ilahiyatla ve öğretiyle o kadar meşgul oluyor ki, tüm bunların ortasında Tanrı’yla ilgili görüşümüzü kaybediyoruz. Bir ormanın ortasında dikildiğimizde sadece ağaçları görürüz. Artık tüm resmi göremez oluruz. Böyle zamanlarda ormandan geri çıkmalı, etrafımıza taze bir bakış atmalı ve önceliklerimizi ayarlamayı düşünmeliyiz.
Beni kurtardığın için teşekkür ederim İsa. Tanrı’yla birlikte yürüme ve O’nun dostluğundan keyif alma isteğimi ilan ediyorum, çünkü ben Mesih’in dostuyum.