24 NİSAN
İsa’nın Bizim İçin Çektiği Çile
İsa O’nun yaşamına sahip olabilelim diye bizim için ölümü tattı.
Yeşaya 53 bu olay gerçekleşmeden yaklaşık yedi yüz yıl önce, İsa’nın çilesinin peygambersel betimlemesini ayrıntılarıyla verir.
“O baskı görüp eziyet çektiyse de Ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, Kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi Açmadı ağzını. Acımasızca yargılanıp ölüme götürüldü. Halkımın isyanı ve hak ettiği ceza yüzünden Yaşayanlar diyarından atıldı. Onun kuşağından bunu düşünen oldu mu? Şiddete başvurmadığı, Ağzından hileli söz çıkmadığı halde, Ona kötülerin yanında bir mezar verildi, Ama öldüğünde zenginin yanındaydı.”(Yeşaya 53:79)
Bu ayrıntılar, İsa’nın çilesinde ve ölümünde tam olarak gerçekleşti. Öncelikle, İnciller İsa’nın kendisini suçlayanlara cevap vermek, kendini haklı çıkarmak veya davasını savunmak için en ufak bir girişimde bulunmadığını defalarca vurgular (Ör; Mar.15:35). Haksız suçlama ve adaletsiz yargılama O’nu ölüme götürdü ve “yaşayanlar diyarından atıldı.”
Gömülmesinin ayrıntıları da şaşırtıcı bir kesinlikle gerçekleşti: “Ona kötülerin yanında bir mezar verildi, Ama öldüğünde zenginin yanındaydı.” Cümlenin başındaki çoğul şahıs (kötülerin), cümlenin sonunda tekil şahsa dönüşür (zenginin). Tarihsel olarak, İsa gömülmek için çarmıhtan indirilirken sağında ve solunda iki haydut vardı, ama sonra zengin bir adamın mezarına gömüldü, Aramatyalı Yusuf.
Yeşaya, İsa’nın kendi suçu veya günahı yüzünden ölmediğini vurgular. O tamamen masumdu, ama bir suçlunun ölümünü tattı.
Çarmıh’ta gerçekleştirdiğin iş için teşekkür ederim İsa. Benim için acı çektin ve öldün. İsa’nın O’nun yaşamına sahip olabileyim diye benim için ölümü tattığını ilan ediyorum. Amin.