28 NİSAN
Bol, Sonsuz Yaşam
İsa O’nun yaşamına sahip olabilelim diye bizim için ölümü tattı.
İsa kendini “iyi çoban” olarak adlandırdı (Yuh.10:11, 14). Çobanın sağlayışı, 23. Mezmur’da da açıklandığı gibi, muazzam bir ifadeyle özetlenebilir: Tam güvenlik. Ama bu sağlayışın tümü bizim adanmışlığımızla orantılıdır. Adanmışlığımız tamsa, güvenliğimiz de de tamdır. Adanmışlığımızın sınırları varsa, İsa’nın sunduğu tam güvenliğin tadını çıkaramayız.
Eski Antlaşma’daki bu açıklamayı, İsa’nın Yeni Antlaşma’daki sözlerine bakarak güçlendirebiliriz: “Hırsız ancak çalıp öldürmek ve yok etmek için gelir. Bense insanlar yaşama, bol yaşama sahip olsunlar diye geldim” (Yuh.10:10). İsa, dünyaya gelme nedenini anlatıyordu. Bunu sade bir ifadeyle özetledi: Biz “yaşama sahip olabilelim” diye. Küçük veya sınırlı bir yaşama değil, ama “bol” bir yaşama sahip olabilelim diye. Varlığımızın her alanından taşan bir yaşama, karşımıza çıkan her zorluğu ve baskıyı yenmek için yeterli olandan daha nitelikli bir yaşama sahip olabilelim diye.
Birkaç ayet sonrasında İsa “sonsuz yaşam” ifadesini kullandı:
“Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse elimden kapamaz.”(Yuhanna 10:27-28
Merkezdeki ifadeye dikkat edin: “Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar.” Bu metinle, İsa’nın bize sonsuz yaşam vermek için dünyaya geldiğini görüyoruz; bu dünyanın ötesine uzanan bir yaşam, mezarın ötesine geçen bir yaşam, sonsuzluk boyunca sürecek olan bir yaşam. Birinden bilgece bir yorum duymuştum: “Tanrı yaşadıkça yaşayacağıma inanıyorum, çünkü Tanrı benim yaşamım oldu.” İsa’nın bize sunmak için geldiği yaşam türü budur. Kendi yaşamı, ebediyen.
Çarmıhta gerçekleştirdiğin iş için teşekkür ederim İsa. Ölümünle bol, sonsuz yaşama sahip oldum. Çünkü İsa O’nun yaşamına sahip olabileyim diye benim için ölümü tattı. Amin.