16 HAZİRAN
Baba’yı Hoşnut Etmek
Ben Tanrı’nın çocuğuyum.
Filipililer 2:3’te, Pavlus Rab’bin hizmetkarları olan bizleri uyardı: “Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapmayın.”
Yıllar boyunca, kilisede gözlemlediğim inatçı ve yaygın sorun bencil tutkular ve önderler arası rekabettir, özellikle hizmetkarlar arasında. Kulağa yargılayıcı gelse de, bu eğilimi ilk önce ve her şeyden önce kendi yaşamımda gözlemlediğimi ekleyeyim.
Sıklıkla güvenliği başarı ile eşitleme hatasını yaparız. Şöyle düşünürüz: En büyük kiliseyi inşa edersem veya en büyük toplantıyı düzenlersem ya da elektronik postamda en çok ismi biriktirirsem, güvende olacağım. Ama bu bir kuruntudur. Gerçek ise, kişisel başarıyı ne kadar çok hedeflersek, güvenliğimizin o kadar az olacağıdır. Başka birinin daha büyük bir kilise inşa etmesi, daha büyük toplantılar düzenlemesi veya elektronik postasında daha çok isim biriktirmesi olasılığı bizi sürekli tehdit altında tutar.
Bana gelince, İsa’da harika bir örnek buldum: “Beni gönderen benimledir, O beni yalnız bırakmadı. Çünkü ben her zaman O'nu hoşnut edeni yaparım” (Yuhanna 8:29). Artık bencil tutkularla güdülenmiyorum. Daha tatlı ve saf bir güdü keşfettim: Sadece Babamı hoşnut etmek.
Her duruma ve karara tek ve basit bir soruyla yaklaşmak için kendimi eğitiyorum: Babamı nasıl hoşnut edebilirim? Hayal kırıklığı veya bariz bir başarısızlık durumunda, sorunu çözmek için çalışmaya odaklanmaktan ziyade Babamı hoşnut etme tavrımı sürdürmeye çalışıyorum. Mesih’in hizmetkarları olarak, sadece Babamızı hoşnut etme isteğiyle hareket ediyorsak, aramızda rekabet olmayacaktır. Uyum ve karşılıklı duyarlılık, didinmenin ve çıkarcılığın yerini alır.
Beni kurtardığın için teşekkür ederim İsa. Hayattaki amacımın Babamı hoşnut etmek olduğunu ilan ediyorum. Çünkü ben Tanrı’nın çocuğuyum. Amin.