24 HAZİRAN
Tanrı ile Akıllı Ortaklar
Ben Mesih’in dostuyum.
İlk insan olan Adem köle değildi. Çünkü Tanrı onu akıllı bir ortaklığa çağırmıştı. Tanrı hayvanların adlandırılmasını istediğinde şöyle dedi: “Adem, gel de şu hayvanlara bir bak. Sence bunlara ne isim koyalım.” İbranice’de isim daima verilen kişinin doğasını belirtir. Dolayısıyla, hayvanlara isim verirken, Adem’in onların doğalarını ve birbirleriyle ilişkilerini anlaması gerekiyordu. Adem ne isim verdiyse, o hayvanın ismi o oldu. Hayvanları Tanrı adlandırmadı; Adem’e bunu yapmasını söyledi. Ama Tanrı Adem’e bu görevi tamamlayabilmesi için gerekli olan görüşü ve bilgeliği verdi. Benzer şekilde, İsa Mesih’te Tanrı’yla olan ilişkimizde, biz köleler değiliz; aksine Tanrı’nın akıllı ortaklarıyız.
Yuhanna 15:15, şaşırtıcı bir bildirimdir:
“Artık size kul demiyorum. Çünkü kul efendisinin ne yaptığını bilmez. Size dost dedim. Çünkü Babam'dan bütün işittiklerimi size bildirdim.”
İsa geride hiçbir şey bırakmadı. Eğer bilmediğimiz bir şey varsa, bize açıklanan şeylerden faydalanamadığımızdandır. Ancak gerçek sorun zaten bildiğimiz şeyleri yaparken ortaya çıkar. İsa her şeyi Babası’nın O’na gösterdiği üzere gerçekleştirdi. Aynısını yaptığımızda, aynı vahiy bizim için de ulaşılabilir olacaktır.
Beni kurtardığın için teşekkür ederim İsa. Rab’bin vahyettiği her şeyden faydalanmak ve bu yolla zaten bildiğim şeyleri yapmaya devam etmek istediğimi ilan ediyorum. Mesih’in dostu olduğumu ilan ediyorum. Amin.