29 TEMMUZ
Lütuf Altında Tanrı’ya İtaat Etmek
Ben kutsalım.
Yasa altında Tanrı’ya itaat etmekle, lütuf altında Tanrı’ya itaat etmek arasında ne fark vardır? Her ikisinin de nihai amacı Tanrı’ya itaattir, ama bu itaat farklı yollarla gerçekleşir. Bu konuyu daha iyi anlamak için, hem Eski Antlaşma’da hem de Yeni Antlaşma’da mektuplardan birinde yer bulan sade bir buyruğa göz atalım. Tamamen aynı sözcükler kullanılmıştır ve yasa altında da olsak lütuf altında da olsak geçerlidir.
Eski Antlaşma’da, Tanrı Musa aracılığıyla İsrail’e konuşuyordu ve şöyle dedi: “Tanrınız olmak için sizi Mısır'dan çıkaran RAB benim. Kutsal olun, çünkü ben kutsalım” (Levililer 11:45). Bu ayetin içinde bulunduğu bağlama baktığımızda, “kutsal olmak” Levililer kitabının geri kalanında en ince ayrıntılarına kadar tarif edilen bir dizi karmaşık kuralı yerine getirmek anlamına gelir. Bu durumda, kutsallık kuralcılığın yöntemleriyle elde edilir: “Bunu yap; şunu yapma.”
Yeni Antlaşma’dan seçtiğimiz metin, İsa’nın kendilerine sunduğu kurtuluşu kabul eden Hristiyanlara hitaben yazılmıştır: “Söz dinleyen çocuklar olarak, bilgisiz olduğunuz geçmiş zamandaki tutkularınıza uymayın. Sizi çağıran Tanrı kutsal olduğuna göre, siz de her davranışınızda kutsal olun. Nitekim şöyle yazılmıştır: ‘Kutsal olun, çünkü ben kutsalım’” (1. Petrus 1:14-16). Ayetin sonunda Levililer’den alıntı yapılmıştır: “Kutsal olun, çünkü ben kutsalım.” Bu alıntı, Petrus’un bize Eski Antlaşma’da hayvan sunularıyla ve diğer kurallarla ilgili tüm yasaları yerine getirmemiz gerektiğini söylediği anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır. Öyleyse Petrus’un farklı bir beklentisi vardır. Yasanın kutsallığı şöyle der: “Tüm bu kurallara uymalıyım.” İmanın alternatif cevabı şöyledir: “Bir dizi kuralı izlemem. İsa’nın bende ve benim aracılığımla kutsal olmasına izin veririm.”
Beni çağırdığın için teşekkür ederim Rab. Kutsallığın bir dizi kurala uymakla değil, ama İsa’nın benim yerime kurban olarak beni kurtarmasıyla geldiğini ilan ediyorum. Kutsallığım, içimdeki İsa’dır ve ben kutsalım. Amin.