3 EYLÜL
Tanrı Beni Tamamen Bilir
Babam neye ihtiyacım olduğunu daha ben istemeden bilir.
Tanrı her birimizi tam anlamıyla tanır. Bu tanıma, başımızdaki saç tellerinin sayısını bilmekten de öteye geçer (bknz. Matta 10:30). Mezmurlardaki bu güzel metnin başında Davut adeta şaşkınlığını gizleyemiyor:
“Ya RAB, sınayıp tanıdın beni. Oturup kalkışımı bilirsin, Niyetimi uzaktan anlarsın. Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin, Bütün yaptıklarımdan haberin var. Daha sözü ağzıma almadan, Söyleyeceğim her şeyi bilirsin, ya RAB. Beni çepeçevre kuşattın, Elini üzerime koydun. Kaldıramam böylesi bir bilgiyi, Başa çıkamam, erişemem. Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan, Nereye kaçabilirim huzurundan?”(Mezmur 139:1-7)
Davut’un dedikleri hakkında düşünün: Tanrı düşüncelerimizi uzaktan anlar. Bir keresinde bir meleğin kendisine ilettiği vahiy hakkında konuşan bir adam o vahyi şöyle aktarmıştı: “İnsanların düşüncelerinin göklerdeki sesleri, onların yeryüzündeki sesleri kadar yüksek.” Bu beni çok şaşırtmıştı. Ama Davut’un burada söylediği şey aslında budur.
Elbette, tüm bunları düşündüğümüzde, Davut’un sözleri bizde de yankılanmalıdır: “Kaldıramam böylesi bir bilgiyi, Başa çıkamam, erişemem.” Davut sordu: “Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan?” Tanrı’nın tüm evrendeki her şeyi bilmesini açıklayan anahtar budur: Ruhu aracılığıyla. Tanrı’nın Ruhu tüm evrene yayılır; Tanrı’nın Ruhu’nun mevcut olmadığı bir yer yoktur. Ruhu aracılığıyla, Tanrı bizim bildiğimiz ve asla bilemeyeceğimiz, başımızdaki saç tellerinin sayısı gibi, her şeyi bilir.
Beni tamamen bildiğin için teşekkür ederim Baba. Ruhu aracılığıyla, Tanrı’nın kendi hakkımda bildiğim her şeyi ve daha fazlasını bildiğini ilan ediyorum. Babam neye ihtiyacım olduğunu daha ben istemeden bilir. Amin.