31 EKİM
Tüm Engelleri Kaldırmak
Lütuf tahtına yaklaşalım.
Kutsal Kitap şöyle der: “Yüreğimiz bizi ne zaman suçlarsa, Tanrı'nın önünde onu yatıştıracağız. Çünkü Tanrı yüreğimizden daha büyüktür ve her şeyi bilir” (1. Yuhanna 3:20). Tanrı’dan bir şey saklamamalıyız. O’na karşı açık ve dürüst olmalıyız; tüm suçlarımızı, günahlı düşüncelerimizi ve kusurlarımızı içtenlikle itiraf etmeliyiz. Ama ondan sonra, bunların tümü itiraf edildiğinde, tam bir bağışlanmayı ve arınmayı kabul etmeliyiz, çünkü Tanrı’nın bir daha günahlarımızı anmayacağını veya bunu yüzümüze vurmayacağını biliriz. O zaman suçlanmadan O’na gelebiliriz.
Pavlus, 1. Timoteos 2:8’de dua hakkında konuşurken şöyle dedi: “Buna göre, erkeklerin öfkelenip çekişmeden, her yerde pak eller yükselterek dua etmelerini isterim.” Tanrı’ya erişimimizi engelleyen kasvetli içsel duygulardan ve tutumlardan kurtulmalıyız. Öfkeden ve şüpheden kurtulmalıyız. Kutsal Kitap, bir konu hakkında şüphemiz varsa suçlanacağımızı söyler (bknz. Romalılar 14:23). Tanrı’nın huzuruna suçlanmış olarak gelemeyiz. Kutsal Kitap şöyle der:
“Çünkü kuşku duyan kişi rüzgarın sürükleyip savurduğu deniz dalgasına benzer. Her bakımdan değişken, kararsız olan kişi Rab'den bir şey alacağını ummasın.”(Yakup 1:6-8)
Kendimiz ve başkalarıyla ilgili tüm olumsuz veya yanlış tutumlarla birlikte bütün bu suçlanma meselesini hayatınızdan çıkartıp atmalıyız. Cesaretle yaklaşmalıyız. “Onun için Tanrı'nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım” (İbraniler 4.16). Unutmayın, yaklaştığımız lütuf tahtıdır ve lütuf Tanrı’yla birlikte tahttadır. Tanrı’ya adalet için değil, lütuf için yaklaşırız.
Cesaretle sana gelebildiğim için teşekkür ederim Rab. Lütuf tahtına cesaretle yaklaşmama engel olan her suçlama ve engeli üzerimden attığımı ilan ediyorum. Lütuf tahtına yaklaşacağım. Amin.