3 KASIM
O’nun Merhameti Uğruna
Lütuf tahtına yaklaşalım.
51. Mezmur, Davut’un çok derin bunalımdayken ettiği duadır. Günahları ortaya çıktıktan sonra ettiği tövbe duasıydı. Bat-Şeva’yla zina yapmış ve kocası Uriya’yı planlayarak ölüme göndermişti. Davut şöyle yazdı: “Ey Tanrı, lütfet bana, Sevgin uğruna; Sil isyanlarımı, Sınırsız merhametin uğruna” (Mezmur 51:1).
“Sınırsız merhametin uğruna”, “antlaşmanı yerine getirme sadakatin uğruna” demenin bir başka yoludur. Aslında Davut şöyle diyordu: “Gerekli koşulları yerine getirdiğimde, Sen Kendini beni bağışlamaya adadın ve ben Sana bu temelde başvuruyorum.” Tanrı’ya bu temel üzerinde yaklaşmak çok önemlidir.
Mezmur 106:1 şöyle der: “Övgüler sunun, RAB'be! RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi [merhameti, antlaşmasına sadakati] sonsuzdur.” Merhamet, Tanrı’nın ebedi doğasının bir unsurudur. İbraniler 4:16: “Onun için Tanrı'nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet görelim ve lütuf bulalım.”
Öncelikle merhamete ihtiyacımız vardır, ama lütfe de ihtiyacımız vardır. Kutsal Kitap lütuf hakkında ne der? Lütuf kazanılamaz. Kazanabiliyorsan, o lütuf değildir. Dindar insanlar genellikle her şeyi kazanmaları gerektiğini düşünür. Dolayısıyla, Tanrı’nın lütfünü söndürme eğilimine girerler. Pavlus’un yazdığı gibi: “Eğer bu, lütufla olmuşsa, iyi işlerle olmamış demektir. Yoksa lütuf artık lütuf olmaktan çıkar!” İbraniler 4:16’da kazanamayacağımız iki şeyden bahsedilir. Merhameti ve lütfü kazanamayız. Geçmişimiz için merhamete, geleceğimiz için lütfe ihtiyaç duyarız. Yalnızca Tanrı’nın lütfüyle O’nun istediği gibi insanlar olabilir ve O’nun bizden istediği gibi yaşayabiliriz.
Cesaretle sana gelebildiğim için teşekkür ederim Rab. Tanrı’nın sonsuz sevgisi sayesinde geçmişim için merhamet ve geleceğim için lütuf aldığımı ilan ediyorum. Lütuf tahtına yaklaşacağım. Amin.