11 ARALIK
“Teşekkürler” Demeyi Bırakmak
Minnettar olalım.
Bazıları Tanrı’ya gerçekten minnettardır, ama bunu Tanrı’ya söylemek için zaman ayırmazlar. Çocuklarımız onlar için yaptıklarımız için asla teşekkür etmeselerdi nasıl hissederdik? Onlar için yaptığımız her şeyin hakları olduğunu düşünerek, çantada keklik olarak görselerdi ve bize asla “teşekkür ederim” demeselerdi veya minnettarlıklarını asla ifade etmeselerdi nasıl hissederdik?
Maalesef Tanrı’nın birçok çocuğu O’na böyle davranır ve bu O’nun gözünde hiç makbul değildir. Bizden beklenen, Tanrı’nın bizim için yaptıklarını takdir etmemiz ve bunu ifade etmek için zaman ayırmamızdır. En sevdiğim ayetlerden biri Özdeyişler’dedir: “Yaptığın her işte RAB'bi an, O senin yolunu düze çıkarır” (Özdeyişler 3:6).
Deneyimlerinden öğrendiğime göre, hayatımın her aşamasında durup Tanrı’yı andığımda, benim yolumu düzlemeye devam edeceğinden emin olabiliyorum. “Tanrı’yı nasıl anabilirim?” diye sorabilirsiniz. Bunun en kolay ve en iyi yolu, tüm yaptıkları ve sadakati için O’na “teşekkür ederim” demektir. Sadakatinin devam edeceğinin güvencesini anında alırsınız. Geçmişte size yardım ve rehberlik ettiği gibi, gelecekte de rehberlik edecektir. Ama bu güvencenin anahtarı, O’nu şükranla anmaktır.
Doğu Afrika’dayken, evlatlık edindiğim kızımın kabilesinin konuştuğu dilde “teşekkür ederim” anlamına gelen bir sözcük olmadığını keşfettim. “Teşekkür ederim” diyememeyi hayal edebiliyor musunuz? Orada, sadece Kutsal Kitap’ın ulaştığı yerdeki insanların “teşekkür ederim” demeyi öğrenmiş olduğunun o zaman farkına vardım. Bu, Tanrı’nın lütfünün bir parçasıdır.
Benim için tüm yaptıklarına teşekkür ederim Rab. Hayatımın her aşamasında Tanrı’yı şükranla anmak için zaman ayıracağımı ilan ediyorum. Minnettar olacağım. Amin.