4 ŞUBAT
İyi Bir İkrar
İsa’nın kanı aracılığıyla, hiç günah işlememiş gibi aklandım, doğru sayıldım.
Dindar insanlar, günahkar olduklarını belirttiklerinde kendilerini oldukça kutsal hissederler. Genel tutum, doğru olduğumuzu iddia ettiğimizde bunun bir kibir işareti olduğu; kendi başarısızlığımız, yetersizliğimiz ve işlediğimiz suçlar hakkında konuştuğumuzdaysa bunun bir dindarlık göstergesi olduğudur.
Çocukluğumun geçtiği yerdeki kiliseye her Pazar sabahı gidip şöyle demek zorundaydık: “Sefil suçlular olarak tövbe ederiz.” Her seferinde sefil bir suçlu olmak istemediğimi hissederdim, ama diğer suçlulara baktığımda hepimizin sefil olduğuna kolayca ikna olurdum. Sonunda kendime şöyle dedim: Dinin tüm yapabildiği beni sefil yapmaksa, din olmadan da bir suçlu olabilirim ve bunun yarısı kadar bile sefil olmam. Ve Rab’le tanışana kadar da öyle oldum.
Dinsel jargon sürekli şunu söyler: “Biz sefil suçlularız; günah işledik ve kaybolmuş koyunlar gibi Tanrı’nın yollarından saptık; yapmamamız gereken şeyleri yaptık ve yapmamız gereken şeyleri eksik bıraktık.”
Artık bu sözleri söyleyemezdim; bu ikiyüzlülük olurdu. Gelecek Pazar sabahı günah işlediğimi ve yoldan saptığımı, yapmamam gereken şeyleri yaptığımı ve yapmam gerekenleri eksik bıraktığımı söyleyeceğimi bilerek, Pazartesi sabahı günah üzerine zafer için nasıl dua edebilirdim? Bu, imanımın temelini baltalar ama yine de kulağa çok hoş ve dindarca gelir.
Tanrı’nın Sözü’ne uygun olarak ikrar edelim ve buna inanalım: İsa’nın kanı aracılığıyla, hiç günah “işlememiş gibi” aklandım, doğru sayıldım.
İsa’nın kanı için teşekkür ederim Rab. İkrarımı Tanrı’nın Sözü’ne uygun olarak yapıyorum ve ilan ediyorum: İsa’nın kanı aracılığıyla, hiç günah işlememiş gibi aklandım, doğru sayıldım. Amin.